UFAK DOKUNUŞLAR BÜYÜK FARK YARATIR!

Yüzüncüyıl Hastanesi Dermatoloji Profesörü Doktor Cevdet Altınyazar, konunun bir numaralı uzmanı olarak, cildiniz ile ilgili tüm sorularınıza yanıt verdi....

UFAK DOKUNUŞLAR BÜYÜK FARK YARATIR!
27 Aralık 2022 - 17:51
İnsan vücudunda en büyük organ derimiz, yani cildimiz. Günümüzde kadın olsun, erkek olsun, herkes cildine son derece önem veriyor. Ancak iyi ve sağlıklı bir cilde sahip olmak için nelerin yapılması ve nelerin yapılmaması gerektiğine dair bir araştırma yapıp, güvendiğimiz bir uzmana danışmamız gerekir. Biz kadınlar çoğu zaman yüzümüze veya vücudumuza nasıl bir bakım uygulayacağımız hakkında bilgi sahibi olsak ta, bir uzmana danıştığımızda uyguladığımız taktikler uzmanların bizlere tavsiye ettiklerinden farklı olabiliyor.
Tüm bu merak edilenlere Berna Utaş’ın sizler için cevap aradı. Konunun uzmanı Özel Yüzüncüyıl Hastanesi Dermatoloji Profesörü Doktor Cevdet Altınyazar ile röportaj yapan Utaş, merak ettiklerinizi Altınyazar’a sordu.
Hem kendimi, hem de sizi aydınlatması için Özel Yüzüncüyıl Hastanesi Dermatoloji Profesörü Doktor Cevdet Altınyazar ile sizler için görüştüm.

Kısaca bize kendinizden bahsedebilir misiniz hocam…
Isparta 1966 doğumluyum. 1990 yılında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun olduktan sonra Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Dermatoloji Kliniğinde dermatoloji asistanlığına başladım. 1999 yılına kadar aynı hastanede asistanlık sonrası uzman olarak çalıştım. 1999-2010 arası Zonguldak Karaelmas (Bülent Ecevit) Üniversitesi, 2011-2016 arası Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültelerinde öğretim üyesi olarak çalıştım. 1997 yılında Heinrich–Heine Üniversitesi, Ferdinand-Sauerbruch Elberfeld Kliniği (Wuppertal Almanya) Dermatolojik Cerrahi Eğitimi aldım. 2011 yılında Profesörlük ünvanına hak kazandım. Ulusal ve uluslararası bilimsel dergilerde yayınlanmış 50’si yurt dışı olmak üzere toplam 150’nin üzerinde akademik yayınım bulunmaktadır.
Evli ve 3 çocuk babasıyım.

Hocam kış mevsimine girdik. Hepimizin başlıca problemi cildimiz. Kış ayları gelince neler yapmalıyız?
Kış bazıları için kartopu, kızak, buz pateni veya sıcak çikolatayı çağrıştırsada, deri sorunları olanlar için kâbus haline gelebilmektedir. Kışın derimiz mevcut nemimi ve ısısını daha kolay kaybeder. Soğuk hava ve rüzgar sağlıklı insanların derilerini bile etkilerken, kuru derili kişiler, egzama ve sedef hastalarında deri kuruluğunu çok fazla artırmaktadır. Derimizin üzerini örten ve nem dengesi yanında mikrobiyel saldırılar içinde bariyer etkisi olan sebum isimli deri salgısı, kuru derililer ve egzama benzeri hasatlarda zaten yetersizdir. Kışın bu salgı azalır tamamen etkisiz hale gelir. Egzama ve sedef lezyonları kışın daha kolay alevlenirler.

Kışın deri sağlımız için nelere önem vermeliyiz?
Kışın alınabilecek en gerekli önemli, yağ bazlı nemlendiricilerin düzenli kullanılmasıdır. Bu nemlendiriciler kısıtlı üretilmiş olan sebum salgısını deri üzerinde hapsederek sorunların artmasına engel olurlar. Bu sayede derinin ısı kaybı, nem yapısı önlenirken, biyolojik bariyer özelliği korunmuş, deri çatlakları önlenmiş olur. Nemlendirciler banyolardan sonra mutlaka ve gün içlerinde birkaç kez sürülmelidirler.


Dikkat edilmesi gerek diğer hususlar nelerdir?
Ortamın ısıtılması, nemlendirilmesidir. Isı normal seviyelerde olmalı yüksek olamamalıdır. Yüksek ısı kuru derililerde kaşıntıyı tetikleyecektir. Çalışma ve yaşama ortamlarının ısıtılması yanında nemlendirilmesi de önemlidir. Özellikle çocukluk çağı ekzeması olan küçüklerin odalarında buna azami dikkat edilmelidir. Tavsiye edilen nem oranı %30-%50 arasıdır.

Kılık kıyafetimize de dikkat etmemiz gerekir sanırım…
Tabii ki; uygun kıyafetler seçilmelidir. Kışın vazgeçilmezi olan yünlü kıyafetlerden uzak durulmalı veya en azından deri ile direkt teması pamuklu veya ipek iç çamaşırların kullanımı ile engellenmelidir. Yün egzaması olan kişiler için şiddetli bir alerjendir. Ayrıca deriyi tahriş etme ihtimali bulunan kıyafetlerde kullanılmamalıdır. Elleri soğuktan korumak içinde pamuk astarlı eldivenler tercih edilmelidir.

Peki, bu süreçte vücut temizliği için neler yapılmalı?
Banyo sayıları azaltılmalıdır. Günlük yerine günaşırı banyolar yapılmalı, banyo süresi kısa tutulmalı ve ılık su kullanılmalıdır. Sıcak su irritandır, soğuk su iç deride hipotermiye neden olur. Ayrıca derideki su buharlaşırken derinin nemini de azaltacağı için banyo veya duş sonrası hemen nemlendiriciler kullanılmalıdır. Vücut ve el temizliğinde tahriş edici temizlik maddeleri kullanılmamalıdır. Nemlendiri özelliği olan temizleyiciler veya hipoallerjen özellikli temizlik maddeleri kullanılmalıdır.

Bütün bu önlemleri almamız yeterli mi peki?
 Kışın, tüm önlemler alınmış bile olsak şikâyetlerimizde alevlenme olabilmektedir. Bu durumda yapılması gereken şey dermatoloğumuza başvurarak medikal yardım almaktır.
Bu güzel bilgiler ve keyifli sohbet için teşekkür ederiz.

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum